Panik Atak veya Bedensel Duyumları Yanlış Yorumlama
Toplumda her 10 kişiden biri hayatında en az bir kere panik atak yaşamıştır. Bunların önemli bir
kısmında ise panik ataklar tekrarlayıcı özellik kazanır. Bu yazımızda panik atak belirtileri, nedenleri ve
tedavisinden ziyade “bedensel duyumları yanlış yorumlamadan” bahsedeceğiz.
Herkes yaşamı boyunca az ya da çok nefes darlığı çekmiş, çarpıntı yaşamış, göğüs ağrısıyla
karşılaşmış, titremiş veya terlemiş olabilir. Bu belirtiler elbette fizyolojik rahatsızlık bulguları da
olabilir. Çoğu zaman ise vücut fonksiyonlarının normal işleyişi sırasında gelip geçici, doğal kabul
edilebilecek belirtilerdir. Panik atak hallerinde ise kişi bu belirtileri tehlikeli ve tehdit edici biçimde
algılar. Yani yanlış yorumlar. Yanlış otomatik düşünceler nihayetinde kişiyi rahatsız edecek duygu ve
davranışlara neden olur.
Örneğin herhangi iki kişiyi ele alalım. Bunlardan birinde panik ataklar görülmemiş olsun, diğeri ise
panik atak geçirmiş biri olsun. İkisi de herhangi bir nedenden dolayı geçici ve kısa süreli nefes darlığı
yaşamış olsun. Panik atak geçirmeyen kişi “geldi, geçti” deyip hayatını etkileyecek şekilde sıkıntı ve
huzursuzluk yaşamaz. Panik atak geçiren kişi ise geçici nefes darlığı belirtisini “aman boğuluyorum”
diye düşünüp korku ve endişe duyar.
Aynı şekilde kısa süreli çarpıntı veya göğüs ağrısıyla karşılaşan ve panik atak geçirmeyen biri “bir
anlık bir şeydi, geldi, geçti” diye düşünebilirken, panik atak geçiren biri bunu “kalp krizi geçiriyorum”
diye düşünüp korkabilir, endişelenebilir, kaygılanabilir. Bu durumda kalp çarpıntısı daha da artar.
Dolayısıyla korku ve endişeleri daha da şiddetlenir.
Bu örnekleri diğer tüm panik atak bulguları için de verebiliriz. Sonuçta yanlış yorumlanan bedensel
duyumlar kişiyi rahatsız edecek boyutta duygu ve davranışlara neden olur ki bu da kişinin elinde
değildir ve çoğu zaman bunlarla nasıl başa çıkacağını bilemez ve kendisini çaresiz hisseder.
Terapist ise bu kısır döngüyü kırmak için danışana profesyonelce yardımcı olandır. Terapistin
elindeki araçlar; ilaçlar ve psikoterapidir. İlerleyen yazılarımızda bu tedavi şekillerinden de
bahsedeceğiz.